Etiket: yorgunluk

  • Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

    BANA BİRŞEY OLMAZ DEMEYİN

    CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLARA DİKKAT EDİN

    Evli ya da bekar, genç ya da yaşlı pek çok danışanımın cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda hem çok bilgisiz hem de çok cesur olduklarını görüyorum.

    “ Bana bir şey olmaz”  , “ bir kereden bir şey olmaz” ,  “korunmama ne gerek var “ gibi düşünceler ile partnerleri ile güvensiz ve güvenliksiz cinsel ilişkiye girdiklerini öğreniyorum.

    Oysaki  Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH) insanlık tarihi kadar eski olup gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde en önemli halk sağlığı sorunlarından birisi. Özellikle II. Dünya Savaşından sonra bir çok ülkede giderek artmakta ve  geri dönüşü olmayan ciddi sonuçlar doğurmakta.

    UTANMAYIN! ÇEKİNMEYİN! MUTLAKA HEKİME GİDİN !

    Toplumda cinsel yolla bulaşan hastalıkların sadece seks işçiliği yapan kadınlarda görüldüğü düşünülse de aslında cinsel yolla bulaştığı için bu hastalığı taşıyan partnerle birlikte olmuş erkeklerin ve/veya  onların eşlerinin de hasta olmaları kaçınılmaz.

    Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı oluşmuş ön yargılar nedeniyle hastalar, utanırlar, hekime gitmekten çekinebilirler. Çoğu kez bu hastalıklar belirtisiz seyredebildiğinden kişi yakalandığı hastalığı günlerce hatta haftalarca farkına varmadan taşıyarak, başkalarına, eşine, nişanlısına veya sevgilisine bulaştırabilir. Bu  nedenle de tanı ve tedavi gecikebilir.

    Belirtileri nelerdir ?

    Bazen kişilerde hastalık belirtileri görülebilmesine karşın çoğu kez belirti vermeyebilirler. Ve bu sırada da ilişkide bulundukları eşlerine bulaştırabilirler.

    • Üreme organları ve idrar yolundan gelen kirli beyaz, sarı, sarı-yeşil, bazen kötü kokulu, bazen köpüklü olabilen normal zamanlarda rastlamadığımız akıntılar görülmesi,
    • Üreme organlarında yara, siğil, ülserler
    • Sık idrara çıkma,
    • İdrar yaparken yanma hissi ve/veya ağrı;
    • Cinsel ilişki sırasında ağrı,
    • Cinsel ilişkiden sonra kanama,
    • Üreme organları ve çevresinde kaşıntı;
    • Kasıklarda veya karnın alt bölgesinde ağrı,
    • Kasıklarda beze, şişmeler,
    • Ateş, halsizlik, yorgunluk gibi genel enfeksiyon belirtileri,
    • Eklem ağrıları, cinsel yolla bulaşan hastalıkların habercisi olabilir.

    Bulaşma yolları nelerdir?

    • Temel bulaşma yolu korunmasız yapılan cinsel ilişkidir. Birden fazla cinsel eşe sahip olmak, Cinsel eşin son bir yıl içerisinde CYBH geçirmiş olması,
    • Sadece normal (vaginal) cinsel ilişki ile değil, diğer cinsel ilişkilerde de (anal, oral) bulaşma riski vardır, hatta daha yüksektir.
    • Bu hastalıkların bazıları, enfekte anneden bebeğe gebelik sırasında, doğum sırasında, doğum sonunda yakın temas ve süt ile geçebilir;
    • kan ve kan ürünlerinin verilmesi sırasında;
    • hastalarla yakın temas ve enfekte olmuş eşyaların ortak kullanılması ile;
    • vücudun çeşitli yerlerine, delerek küpe vb takılması veya iğne ile dövme yaptırılması durumlarında da bulaşabilmektedir.
  • Tükenmişlik Sendromu

    Geçen gün ilkokul 3. sınıf öğrencisi ile sohbet ediyordum. T.C. Kimlik numarasını ezbere bildiğini fark edince şaşırdım, yanında 8.sınıf öğrencisi vardı, hemen atladı “ bizler sınav çocuklarıyız, hayatımız sınavlarla geçiyor , tabi ki  ezbere bileceğiz numaramızı”  dedi.

    Daha ilkokul hayatında  başlıyor, rekabet, beklenti yüksekliğini karşılama ihtiyacı, zamanının çoğunu yaptığın işe harcanması , okuldan sonraki yani mesai bitiminden sonraki zamanı bile iş için geçirme .

    Böylece zamanı yönetme baskısı küçük yaşlarda omuzlara biniyor. Bu yaşlarda öğreniliyor mutluluğun, huzurun, fiziksel ve ruhsal sağlığın için yatırım yapmaya vakit bulamama, yani   “  BEN “ kimliğine sırt çevirme.

    Önce başarı için puan peşinde koşmayı öğreniyor, ardından da para ve kariyer peşinde koşmayı. Çünkü iyi bir okul için, iyi bir üniversite için, iyi bir iş için ve en önemlisi de hayal edilen yaşam standartlarına kavuşmak için sadece çalışmak gerekli  fikri pompalanıyor.

    Oysa ki kendisi ile barışık olmayan, aile ve sosyal çevresine zaman ayıramayan, sürekli bilgisayar , telefon gibi teknolojik cihazların tacizine maruz kalan , sağlıklı beslenemeyen, yeterince uyuyamayan kişilerin kariyer ve paraya ulaşması mümkün olsa da sağlıklı bir bedene ve ruha sahip olması imkansızlaşıyor. Kronik stresin ve yorgunluğun yarattığı fiziksel ve duygusal çöküş  kaçınılmaz oluyor.

    Bu çöküş kendisini; işi savsaklama, işe gelmeme veya geç gelme, işi bırakmaya eğilim olarak göstermeye başlıyor.

    İş kazalarında artış,insan ilişkilerinde uyumsuzluk, eş ve aile bireylerinden uzaklaşma, fazla sigara ya da alkol kullanımı , yorgunluk, bitkinlik, uyku bozuklukları, baş ağrısı, uyuşukluk, solunum güçlüğü, ürtiker tarzı cilt problemleri , sindirim güçlükleri vb. gibi  bireysel veya toplumsal düzeyde performansı olumsuz yönde etkiliyor.

    Bu nedenle çalışanlarda görülen Burnout Sendromu olarak da adlandırdığımız mesleki tükenmişlik sendromunun mümkün olan en kısa zamanda anlaşılması, tanınması ve baş edebilmek için doğru müdahalelerde bulunulması gerekiyor.

    Çünkü bu durum sadece tükenmişliği yaşayan kişiyi değil, başta ailesini, arkadaşlarını, çalıştığı kurumu ve hatta  hizmet verdiği kişileri de önemli ölçüde negatif etkiliyor.

    Kronik yorgunluğun ve tükenmişliğin önlenebilmesi için öncelikle işverenlere büyük sorumluluk düşmektedir;

    • Çok net bir şekilde çalışanların rollerinin sınırları belirlenmeli,
    • Rol çatışmaları mümkün olduğunca en aza indirilmeli
    • İşin doğası gereği sorumluklar paylaştırılmalı
    • Çalışma saatleri bireyin önemli ihtiyaçlarına göre esnekleştirilmeli,
    • Ücret politikaları performansa yönelik ancak adil olmalı ,
    • İş güvencesi verilmeli ,  sürekli  işini kaybetme korkusu ile  karşı karşıya getirilmemeli
    • Çalışanın yeteneklerine, teknik bilgi ve donanımına uygun iş , kariyer imkanı ve ücret verilmeli
    • Çalışanın mesleksel gelişimi için hizmet içi eğitimlerine destek olunmalı,
    • Gereksiz bürokratik adımlar, kırtasiye işleri, amacına uygun olmayan ve uzun toplantılar engellenmeli
    • Aydınlatma, havalandırma, ısı, v.s. gibi fiziksel mekan ergonomik hale getirilmeli
    • Yöneticiler tarafından ısrarlı ve bilinçli bir şekilde yapılan duygusal saldırı, ayrımcılık ve zorbalık olarak da tanımlanan “Mobbing” e müsaade edilmemeli
    • Teknolojik gelişmeler  sonucu  üretimin otomatikleştiği, özellikle de seri imalatın olduğu iş kollarında yaşanan tek düze çalışma koşulları iyileştirilmeli
    • Yaşanılan monotonluğun işçiler  üzerinde umutsuzluk, sıkıntı, gerilim, ilgisizlik, pasif direnme, saldırganlık gibi ileri derecede psikolojik ve sosyal bozukluklara neden olabileceği için bu durum erken tanınmalı ve psikolojik yardım alınması sağlanmalı
    • Çalışanların içsel motivasyonlarını kazanmalarına yönelik sosyal ve kültürel faaliyetler organize edilmeli,
    • Çalışanların iş stresi sürekli gözlemlenmeli ve iş dağılımı buna göre yapılmalı
    • Çalışanların da yönetimin aldığı kararlarda söz sahibi olabilmesi için her yıl  toplantılar ya da anketler yapılmalı

     

    Bireysel olarak yapabilecekleriniz ise;

    • Öncelikle ; “Mükemmel olmak zorundayım, başkalarını memnun etmek zorundayım, kontrolü tekrar elime almam lazım vb.” mükemmelliyetçi düşünce yapınızı değiştirmelisiniz
    • Yapacağınız işi iyi tanımalı, işin sınırlarını, zorluklarını göz önünde bulundurulup, kendi yeterliliğinize ve sınırlarınıza göre  sorgulamalı ve gerçekçi bir bakış açısı ile bakmalısınız.
    • Mesai saati bitiminde kendinize mutlaka 30 – 60 dakika ayırmalısınız.( imkansız demeyin,  farz edin ki mesai bir saat geç bitti )
    • Bu süre içinde yürüyüş veya başka bir spor dalı ile uğraşabilir , sanatsal faaliyetlere katılabilir, arkadaşlarınızla buluşabilirsiniz.
    • Öğle tatilinde farklı kişilerle yemek yiyip, farklı konularda sohbet edebilirsiniz
    • Çocuklarınızla yaşlarına uygun vakit geçirip, onlarla günde en az yarım saat oyun oynayabilirsiniz
    • Hafta sonları yakın çevrenizde kısa tatiller yapabilir, yıllık izinlerinizde mutlaka farklı mekanları, zevkinize göre ilginiz çeken, dinlenebileceğiniz ortamları seçebilirsiniz.
    • Hayatınızda nükteye, mizaha daha fazla yer verebilirsiniz