Baskıcı ve otoriter aile tutumu, çocuk üzerindeki de¬netimin aşın; ancak çocuğa karşı duyarlılığın düşük olduğu tutumdur. Anne babanın çocuğuyla ilişkilerinde hep bir mesafe vardır. Çocuklarına candan, içten davranmak ,onlara dokunmak, öpmek, sevdiklerini bir şekilde belli etmek , onlara göre yüz göz olmaktır. “ Ben çocuklarımı onlar uyurken severim “ diyen baba örnekleri çoktur.Sevgileri hep bir şarta bağlıdır.
Bakın 18 yaşında bir gencimiz ne diyor;
Babam konuşurken bizim konuşma hakkımız yoktur, herkes yere bakmak zorundadır.Ağabeyim sırf evden kaçıp kurtulmak için istemediği bir şehirde ve bölümde okuyor. Zamanında ağabeyim çok dayak yemiş,şimdi sıra bana geldi,bütün sinirini benden çıkarıyor.En küçük kız kardeşim daha şanslı, kızına kıyamıyor tabi, ama babam bana ve kız kardeşime günde 1000 soruluk test çözme cezası veriyor.Hiç kız arkadaşım olmadı, bir kez beni dershane çıkışı arkadaşlarla gördü diye; “ derslerin iyi mi ki geziyorsun, kendini daha da geliştirebilirsin, bizim aileye yakışmıyorsun, bizi utandırıyorsun, öğretmen neden seni bu sefer etüte almadı, aklın fikrin gezmede, artık yeter yasak koyma zamanı geldi, harçlığını da kesiyorum, ne zaman amcanın oğlunun aldığı puanı alırsın, o zaman tekrar harçlık vereceğim “ diyerek çok kızdı.
Görüldüğü gibi çocuğun pek söz hakkı yoktur. “Sus bakalım, sen ne bilirsin?” “Geç odana sesini çıkarma” gibi sözlerle çocukların kendini ifade etmeleri, hakkını savunmalarını engellerler.Çocuğun istekleri engellenir ve bastırılır, karşı gelindiğinde de çekinmeden cezalandırılır.Verilen ceza da suçla orantılı değildir. Cezanın türü değişmekle beraber sıkça korkutma, ayıplama, suçlama, hatta sık sık şiddete başvurarak dayak şeklinde olabilmektedir.
Burada ana babanın inancı : “ çocuklar eğer acı çekmezlerse öğrenemezler, bizden korkmazlarsa bize saygı göstermezler” şeklindedir.
Bu Aile modelinde Yetişmenin Çocuk Üzerindeki Etkisi
Aşırı baskı ve kontrol altında kalan çocuk sessiz, uslu, nazik ve dürüst olabilir ama belli bir zaman sonra çocuk isyankar , hırçın, inatçı, huysuz olmaya başlar. Baskıdan korktukları için yalan söylemeye meyillidirler,arkadaşları ile uyumsuz ve kavgacı olabilirler.İleride kendileri bir sorun yaşadıklarında şiddet işe yarar diye düşünür,hata yapan kişilere karşı aşırı hoşgörüsüz davranırlar.