Etiket: ilgisizliğin nedenleri

  • VAR OLAN BABANIN YOKLUĞU II

    Çocuklarına karşı fiziksel ve duygusal sevgilerini gösteren , onlara bunu hissettiren babalar olduğu gibi, hiç sevgisini göstermeyen, hatta bunu yanlış olarak kabul eden babalar da vardır. Özellikle geçmiş yıllarda, çocuğunu kucağa almak, bir başkasının yanında sevip öpmek ayıp sayılırdı. . Hala “babam benim hiç başımı okşamadı “ veya “ düşünüyorum da babama dair hatırladığım hiçbir ortak anımız yok “ diyen bir çok kişi var. 
    Bu tür ailelerde çocukların psikolojik olarak ihtiyaçları ya karşılanmaz ve görmezden gelinir ya da düşmanca davranışlarla bastırılır. Gelecekte kendisi de her şeye ve herkese karşı düşmanca davranır.

    Sevginin kalbe gömüldüğü ve ifade edilmediği ailelerde , çocuklar sevilmediklerini düşünürler, özgüvenleri ve kendilerine yönelik olumlu algıları düşük olur. “Beni kimse sevmiyor, çünkü ben sevilmeye layık değilim” düşüncesini geliştirirler.
    İlgisizliğin en önemli belirtisi; babayla çocuk arasındaki iletişimin olmayışıdır. Hem çocuğun denetimi, hem de ilgi ve ihtiyaçlarına olan duyarlılığı son derece dü¬şük olduğu için çocuklarını ihmal ederler. Hatta reddederler. Çocuğun bakım ve sorumluluğunu ya anneye ya da anneanne- babaanne gibi yakınlarına bırakırlar.
    Çocuklarının nerede olduğuyla , kimlerle olduğuyla ve ne yaptığıyla ilgilenmezler. Çocuklarına zaman ayırmaz, onu yapacakları işe engel olarak görür ve elden geldiğince kendilerinden uzak tutarlar.

    Unutmamalı ki; eğer baba çocuklarını veya eşini suistimal ediyor, eleştiriyor , ihmal ediyor ya da onlara kötü davranıyorsa veya zarar veriyorsa bunun temelinde kendi ailesi tarafından suistimal edilişi ve çocukluğunda yaşadığı, kendisine zarar veren kötü deneyimler yatmaktadır. Mutlaka aile bireylerine bu durum fark ettirilmeli ve diğer aile bireylerinin daha fazla zarar görmemesi için profesyonel destek alınmalıdır.

  • İlgisiz – Kayıtsız Aile Modeli

    Çocuklarına karşı fiziksel ve duygusal sevgilerini gösteren aileler olduğu gibi hiç sevgi göstermeyen hatta bunu yanlış kabul eden ailelerde vardır.Özellikle geçmiş yıllarda, çocuğu kucağa almak, bir başkasının yanında sevip öpmek ayıp sayılmıştır. Hala “babam benim hiç başımı okşamadı “ veya annem beni kucağına alıp sevmedi, sevgi cümleleri hiç duymadım “ diyen bir çok kişi var.

    Bu tür ailelerde çocukların psikolojik olarak ihtiyaçları karşılanmaz ve görmezden gelinir,sevgi kalbe gömüldüğü ve ifade edilmediği içinde çocuklar sevilmediklerini düşünürler.İlgisizliğin en önemli belirtisi; ana, baba ve çocuk arasındaki iletişimin olmayışıdır.Çocuklarının ilgi ve ihtiyaçlarından habersiz oldukları gibi; nerede olduğu, kimlerle olduğu ve ne yaptığı ile de ilgilenmezler.

    İlgisizliğin nedeni, çocuğun zamansız ya da istenmeden doğması, anne ya da babanın kendilerini çocuk sahibi olmaya hazır hissetmemesi olabilir. İlgisiz anneler, genellikle ev işlerinden hoşlanmayan, annelik görevini benimsemeyen; babalar ise, çocuğa ve ev yaşamına ilgi duymayan, çocuk istemeyen kişilerdir. Çok çocuklu ailelerde rastlanma ihtimali daha fazladır.

    Unutmamalı ki; anne veya baba çocuklarını veya eşini suistimal ediyor, eleştiriyor , ihmal ediyorsa ya da onlara kötü davranıyor veya zarar veriyorsa bunun kökünde kendi kendisini suistimali ve çocukluğunda yaşadığı, kendisine zarar veren kötü deneyimler yatmaktadır. Mutlaka aile bireylerine bu durum fark ettirilmeli, ve diğer aile bireylerinin daha fazla zarar görmesi engellenmelidir.

    Bu Aile modelinde Yetişmenin Çocuk Üzerindeki Etkisi
    •Çocuk bencil ve şımarık olur. Bu yüzden arkadaş çevresinde sevilmez.
    •Çok fazla eşya almaya ve para harcamaya meyillidir.
    •Ya da tam tersi amaçsız ve üşengeç olur, kendine alacak bir şey, gidecek bir yer, yapacağı bir uğraşı bulamaz
    •Çocuk evde veya okulda anne babasının dikkatini çekmek için alışılmadık davranışlar sergiler.
    •Ailesi çocuğa model olamadığı için çocuk kendine başka modeller seçer.
    •Gençlik dönemlerinde çocuk vaktinin tümünü arkadaşları ile geçirir.
    •Arkadaşları tarafından reddedileceği korkusu ile HAYIR diyemediği için kim nereye, neye çekerse oraya gider.
    •Zararlı alışkanlıklar edinmeye meyilli olur.