Pek çok anne baba çocukları cinsellikle ilgili bir şeyi merak edip sorduğunda veya herhangi bir oyun oynarken fark ettirdiğinde ne yapacaklarını bilememekteler. Bazen panikle bağırıp çocuklarını azarlayarak susturmaya çalışmakta , bazen de hazır olmadıkları bir zamanda yaşlarından büyük ve soyut kavramlardan bahsederek anlayamayacakları bir dille iyice çıkmaza girebilirler.
Çocuklarınızla cinselliği konuşabilmek için aile içinde hoşgörü, paylaşım ve güven duygusunun yerleşmiş olması gerekmektedir. Eğer birbirinize yeterince zaman ayıracak bir ilişkiniz varsa çocuklarınız sizinle her türlü konuyu konuşabilecek ve soru sorabilecektir.
En çok sorulan sorular ve önerilerim
Komşumun 4 yaşındaki oğlu ile aynı yaştaki kızım oyun oynuyorlardı . Arkadaşı kızıma ”ben doktorum, soyunman lazım, seni muayene edeceğim” diyordu. Panikle odaya girdim ikisini de yarı çıplak buldum. Panikle oğlanı giydirp evine yolladım, kızıma da kızıp bir daha onunla böyle oyunlar oynamak yok diyerek bağırıp , odasına kilitleyerek cezalandırdım.sizce ne yapmalıydım doktor hanım?
Annenin bu tavrı sonucu iki çocuk da suçluluk duyarak , yaptıklarının yanlış olduğu mesajını almış oldular. Böylece merak ettikleri cinsellikle ilgili soru sorma yolları kapanmış oldu. Oysa ki bu çocuklar oyun ortamında bedenlerinin farklarını merak ediyorlardı ve öğrenmeye çalışıyorlardı.
Anne odaya girdiğinde oyunu durudurmalı, sakin bir şekilde “ sanırım siz bedenlerinizin neden farklı geliştiğini merak ediyorsunuz. Şimdi güzelce giyinin ve ben size ‘ neden kızlar ve erkekler farklı gelişirler’ i anlatayım.” diyerek çocukların boyuna inmeli ve onlarla göz teması kurarak,
“ kızların cinsel organları içe doğru gelişir, bu girişe vagina denir. Büyüyüp çocuk sahibi olmak istediklerinde çocuk doğurabilmeleri için , karınlarının içinde iki tane yumurtalığı ve bebeğin yaşayacağı bir evi olur. Buna da rahim denir. Bebeklerini emzirebilmeleri için de memeleri on iki yaşından itibaren büyür ve süt verecek hale gelir. “
“ erkek çocuklarının ise cinsel organları dışa doğru gelişir, iki tane yumurtalıkları ve bir tane penisleri vardır“
Bu kadar bilgi bu yaş çocuklar için yeterlidir. Böylece ne zaman merak etseler korkmadan, suçlanmadan annelerine soru sorabilecekleri ve doğru cevabı alabilecekleri mesajı çocuklara verilmiş olacaktır.
Bir akşam üzeri 9 yaşındaki kızım okuldan geldikten sonra odasında oynamaya başladı. İçeri girdiğimde çıplaktı ve oyuncak bebeği ile öpüşmeye çalışıyordu. Kendimi çok kötü hissettim, hemen bebeği elinden aldım ve kızıma bir tokat attım , sen ne yaptığını sanıyorsun, Allah seni görür ve çarpar dedim. “ Sonra ona vurduğum için çok pişman oldum, sizce ne yapmalıydım?
Çocuklarınıza cinselliğin utanılacak ve ayıp ve günah bir şey olduğu mesajını vererek onun bir ömür boyu cinsellikten suçluluk duymasına neden olabilirsiniz. Oysa şöyle yaklaşmalıydınız;
Ön ergenlik dönemi dediğimiz bu yaşlarda daha önce doğru cinsel bilgi almamış olan çocuğunuzun merakını fark ederek, sakin bir şekilde “ hadi gel seninle oyun oynayalım, ancak böyle çıplak oynanmaz, önce giyinelim . Sanıyorum bebeğinin sevgiye ve şefkate ihtiyacı var, ona sarılalım ve yanağından öpelim.” Diyerek oyunun seyrini değiştirmelisiniz.
“ çocuklar büyüdükçe boyları ve zekaları geliştiği kadar onları büyüten hormonları da gelişir. Bu nedenle yetişkinlerin birbirlerini sevme şekillerini merak ediyor olabilirsin. Ancak yetişkin olduktan sonra birbirlerini çok seven bir kadınla bir erkek sarılıp , öpüşebilir, evlenebilir ve aynı yatakta yatabilir. “ bilgisi bu yaş çocuklar için yeterli olacaktır.
*Haftaya “ ergenlik dönemindeki gençlere cinsel bilgi nasıl verilmeli” yi paylaşacağım.
Etiket: cinsel danışmanlık
-
ÇOCUKLARA CİNSEL BİLGİ NASIL VERİLMELİ
-
Cinsel işlev bozukluğu nedir?
Cinsel işlev bozukluğunun evrensel olarak kabul gören bir tanımı olmasa da cinsel yaşamından tatmin olmama ve bunun sürekli olması haline cinsel işlev bozukluğu denir.
Cinsel işlev bozuklukları sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması ile belirlidir. Cinsel işlev bozuklukları belirgin bir sıkıntıya ve çiftler arasındaki ilişkide zorluğa neden olurlar.
Başlatıcı etkenler, bir cinsel işlev bozukluğunun ortaya çıkmasında rol oynayan organik ve psikolojik çeşitli etkenleri içerir. Başta diyabet ve hipertansiyon gibi sistemik ve kronik bedensel hastalıklar ile depresyon, anksiyete bozuklukları ve psikozlar olmak üzere çeşitli psikiyatrik hastalıklar cinsel işlev bozukluklarının ortaya çıkmasında önemli bir rol oynarlar. Ayrıca tıpta yaygın olarak kullanılan çeşitli ilaçlar ile alkol ve uyuşturucu madde kullanımları da yine cinselliği olumsuz yönde etkileyen ve cinsel işlev bozukluklarına yol açan etkenlerin başında gelir.
Cinsel istek, cinsel birleşme sıklığı ve ereksiyon gibi konulardaki abartılı performans beklentileri de, özellikle bu beklentilerin gerçekleşmediği durumlarda performans anksiyetesine yol açarak cinsel işlev bozukluğuna neden olabilmektedir.
Çocukluk dönemi veya çok başarısız bir ilk cinsel deneyimden kaynaklanan korku, sıkılganlık, suçluluk ve aşağılık duygusu gibi psikolojik nedenler ve iç yasaklar insanlarda heyecan ve orgazma yol açan cinsel refleksleri sınırlamakta ve cinsel arzuyu azaltmaktadır. Genellikle cinsel sorunlar çocukluk dönemindeki yakınlarımız ve çevreyle oluşturduğumuz olumsuz ilişki kalıpları ve yaşantılarımızdan kaynaklanır ve özünde bir “ilişki” sorunudur.
Cinsel işlev bozuklukları 5 alt grupta toplanır.- CİNSEL İSTEK BOZUKLUKLARI
- Azalmış cinsel istek bozukluğu
- Cinsel tiksinti bozukluğu
- CİNSEL UYARILMA BOZUKLUKLARI
- Kadında cinsel uyarılma bozukluğu
- Erkekte Sertleşme Bozukluğu
- ORGAZM BOZUKLUKLARI
- Kadında orgazm yokluğu
- Erkekte orgazm yokluğu
- Erken Boşalma
- CİNSEL AĞRI BOZUKLUKLARI
- Disparoni (Cinsel ilişkide ağrı duyma)
- Vajinismus
- Genel tıbbi duruma bağlı cinsel işlev bozukluğu
- CİNSEL İSTEK BOZUKLUKLARI