- “Bir kez olsun bana çiçek getirmedi, küçücük bir hediye almadı, beni sevdiğini görmek istiyorum”
- “ Bir fincan kahve yapsa, sabahları ben uyanmadan kahvaltı hazırlasa, evdeki küçük tamirleri ben söylemeden yapsa, ne olur? Beni sevdiğini davranışlarıyla göstermesini istiyorum”
- “ Eve gelince bana sarılmaz, saçımı okşamaz, cinsel birliktelik haricinde bana dokunmaz. Beni sevdiğini, küçük dokunuşlarla hissettirsin istiyorum”
- “ Ne yapsam beğenmiyor, başkalarının yanında sürekli eleştiriyor, küçük düşürüyor. Ne var sanki biraz da takdir etse? Seni seviyorum, demek bu kadar zor mu? Beni sevdiğini duymak istiyorum”
- “ Evde sürekli iş yapıyor, temizliği, bulaşığı hiç bitmiyor, birlikte vakit geçirmek, sohbet etmek, gülmek istiyorum. Beni sevdiğini birlikte yaşayarak hissetmek istiyorum”
Bütün bu serzenişler, sevgililerin SEVGİ DİLLERİ’nin farklılığından kaynaklanıyor. Oysa ki ömür boyu mutlu bir beraberliğin ve sevginin hep canlı kalabilmesinin sırrı sevgi dillerinin keşfedilmesinde.
Çoğu ilişki “aşk “ la başlar. Ama maalesef sürdürmek için aşk yetmez. Aşık olmak; “çiftleşme davranışının genetik olarak belirlenmiş içgüdüsel bir ögesi” olarak tanımlanıyor;
- Aşık olmak iradi bir fiil yada bilinçli bir seçim değildir,
- Aşık olma hali çaba göstermeden yaşandığı için gerçek sevgiyi tam olarak yansıtmaz
- Aşık olan kişinin diğer kişinin gelişimine yardımcı olmada gerçek anlamda desteği yoktur.
Oysa ki sevgi irade ile , emekle gelişir, bu yüzden “aşk” tutkusu bitip gerçek dünyaya dönüldükten sonra bile sevme kapasitesi hep kalır. Bu nedenle hem kendinizin hem de sevgilinizin sevgi dilini keşfetmelisiniz.
Beş Farklı Sevgi Dili Var:
1. Onay Sözleri:
Sevginin en güçlü ifade şekillerinden biridir onay sözcükleri ve iltifatlar. Yeri gelir sadece “ eline sağlık, teşekkür ederim ya da iyi ki varsın “ kelimeleri bile ömre bedel olur sevgili için.
Söylemekten korkmayın. Sevdiğinize cesaret verin, yüreklendirin. Sadece başkalarının yanında değil, yalnız kaldığınızda da sözlerinizi sakınmayın.
2. Nitelikli beraberlik :
Aynı evin içinde ama ayrı hayatlar yaşamanın ‘birliktelik’ olduğu zannediliyor maalesef. Oysa ki eğer birbirinizin dünyasına değmiyorsanız, bir yıl sonra geçmişe baktığınızda anılarınıza gülmüyorsanız bilin ki nitelikli bir beraberlik yaşamıyorsunuz.
Nitelikli sohbet için, birbirinize odaklanın, gerçekten birbirinizi dinleyin, gözlerinizi kaçırmayın. Birbirinizin sözlerini kesmeyin.
Nitelikli zaman geçirmek için, aynı anda bir çok şeyle ilgilenmeyin, tek başınıza televizyon izlemek , internette gezinmek yerine , birlikte yürüyüş yapın, karşılıklı kahve için. Seyahate çıkın, bu fikir çılgınca dediğiniz ne varsa ertelemeden hayata geçirin.
3. Sevginin gösterilmesi
Sevgililer için hediye; hatırlanmanın, düşünülmenin bir sembolüdür. Özellikle kadınlar hediye almaktan ve vermekten çok hoşlanırlar. Hediyenin maddi değerinden çok ifade etmeye çalıştığı duygusu önemlidir. Aslında sevgilinizi ne kadar tanıdığınızın da bir göstergesi olabilir. Bu nedenle hediyelerinizi özenle seçmelisiniz. Sanılanın aksine sadece doğum günü, yılbaşı , sevgililer günü gibi özel günlerde değil, hiç beklenmeyen bir zamanda sürpriz yapmalısınız.
4. Hizmet davranışları
Çiftlerin birbirlerini memnun etmek için hoşlandıkları şeylerin yapılmasıdır hizmet davranışları. İçten gelerek, samimi bir şekilde yapıldığında değerlidir.
Eşinizi mutlu etmek için , onun hayatını kolaylaştıran , bazen şımartan bazen de şaşırtan şeyler yapmalısınız. Bunun için kendinize sorun “ eşimi ne kadar tanıyorum? Onun için ne yaparsam mutlu olur ? ”
Ancak tüm bunları yaparken ; söylenmeden, sallanmadan, başkalarına sorumluluğu atmadan , sonrasında başa kalkmadan yapmalısınız.
5. Fiziksel temas
Dokunmak ve dokunulmak bazıları için her şeydir. Sevgilerini göstermenin en güçlü araçlarından biridir. Kendilerini güvende hissederler, sanki var olduklarını teyit etmenin bir yoludur . Bazen küçük bir el tutuş, bazen bir buse bazense tutkunun ve bir olma isteğinin getirdiği cinsel beraberlik.
Ancak unutulmamalıdır ki bir ilişkiyi başlatan da , bitiren de fiziksel temastır. Bu nedenle ilişkinizde asla şiddet olmamalıdır.
Bir yanıt yazın