Etiket: bonzai gerçekleri

  • Bonzai Gerçeği – I

    “Ortaokulda arkadaşlarla sigara içiyorduk. Bir gün annem cebimde paket taşıdığımı görünce çok kızmıştı. Ben de “ne var sanki babam içmiyor mu? Amcalarım içmiyor mu?” diye bağırarak kendim savunmuştum. Annem ne diyeceğini bilemedi sonra da karışmadı.

    Lise birinci sınıfa geçtiğimizde arkadaşlarımdan birisi sigaranın artık çocuk işi olduğunu , bizim büyüdüğümüzü ve daha eğlenceli şeyler içmemiz gerektiğini söyleyerek ot ( esrar ) getirdi . İlk sarıp içtiğimizde kafam bin beş yüz olmuştu. O gün acayip eğlendik. Gözlerim kıpkırmızı olmuştu, annem anlar diye çok korkmuştum. Arkadaşım eczanede satılan göz allerjisi için olan damladan alıp damlat hiçbir şey kalmaz dedi. Giderek içme sıklığımızı ve miktarımızı arttırdık.

    Altı yedi ay sonra annemler fark etti. Babamdan feci bir dayak yedim.  Sonra annem her gün bırakmam için yalvardı. Ben de onlara “ esrar bağımlılık yapmaz, ot ya bitkisel bir şey, o nedenle rahat olun diyordum. Hem ne var ki , sadece bizim okulda değil bir çok okulda içiliyor. Sigara gibi bir şey yani. Çok para da değil. Ben istediğim zaman içmem “  diyordum.

    Lise ikinci sınıfta okulu bırakmak istedim, babamdan yine dayak yedim. Beni döverek korkutacağını sanıyor, ama yanılıyordu. Biz arkadaşlarla kötü bir şey yapmıyoruz ki, sadece eğleniyoruz.

    İki yıl önce bir arkadaşın doğum günüydü, ona gerçekten kafa uçurucu bir hediye almak istedik. Mahalledeki abi bize siz artık büyüdünüz, otla işiniz olmaz size kimyasal esrar             ( bonzai) vereceğim dedi.  Arkadaşlarla bir kullandık, 3 saat sonra gözümü açtığımda 8 km ötedeki lunaparkta bir direğin en tepesinde fark ettim kendimi. Oraya nasıl gittim, neler oldu, hiç hatırlamıyorum.

    Sırılsıklam terlemiştim, sanki bu dünyadan başka  bir yere  gitmiş, öldüğümü görmüştüm. Sonra öğrendim ki bonzai içtikten sonra Ölüm tribine giriyormuşsun. Her an kalp krizi geçirip öleceğimi sanıyordum. Vücudumda karıncalanmalar oldu, felç olacakmış gibi hissediyordum. Beynimi kontrol edemez oldum.

    Sonra beni hastaneye kaldırmışlar. Kaç kez söz verdim bir daha içmeyeceğim, diye. Ruh Sağlığı Hastanesi AMATEM ( Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi ) de yattım.  Dayanamayıp yine içtim. Bu kadar tehlikeli bir şey olduğunu öğrendiğimde artık çok geçti…”

    Maalesef uyuşturucu bağımlısı bir gencin öyküsünü okudunuz. Sigara ile başlayan madde kullanımı , ölümün kıyısına kadar yaklaştırmış onu.  En az yedi kez hastanede yatmış olan bu genç de ailesi de varını yoğunu kaybettiler.

    Devamı için Bonzai Gerçeği – II

  • Çocuklarımızı Bağımlılıktan Nasıl Koruruz?

    Bu mektup size…..

    Sevgili anne ve babalar,

    Çocuklarımız her geçen gün madde bağımlılığı tuzağına daha fazla çekiliyor. Başta kapı maddesi olarak tanımladığımız sigara ve alkol gibi kullanımı kolay ve zararsız gibi gösterilen maddeler ile alıştırılıyorlar. Ardından da bir ileri aşama olan esrar, extasy, kokain, bonzai, eroin bağımlılığı tuzağına düşürüyorlar.

    Ancak anne babası ile sağlıklı bağ kurabilmiş, yeterli sevgi ve ilgiyi alabilmiş, kuralların ve sınırların net olduğu bir ailede yetişmiş gençler herhangi bir maddenin esiri olmaya ihtiyaç duymuyorlar. Bu nedenle çocuklarınızla kurduğunuz iletişimin kalitesi çok ama çok önem arz ediyor.

    Unutmayalım ki çocuklarınızı bağımlılıktan ancak özgür, bağımsız, sorumlu, sınırlarını bilen, özgüvenli yetiştirerek korumanız mümkündür.

    Çocuklarımızı Madde Bağımlılığından Nasıl Koruruz?

    İşte önerilerim:

    • Başta siz sigara , alkol gibi maddelerden uzak durarak ona iyi bir model ve örnek olun
    • Maddeler ve olumsuz etkileri hakkında onları sürekli korkutmayın, akıl vermek yerine yeterince bilgilenip onunla gerçek bilgilere dayalı konuşun
    • Çocuğunuzun arkadaşlarını ve onların ailelerini tanıyın ve arkadaşlıklar kurun. Mutlaka birlikte vakit geçirin
    • Evdeki, okuldaki, sosyal yaşamdaki sorumluluklarını onun yerine yüklenmeyin.
    • Sınav odaklı, performans kaygılı, şartlı , takdir ve onay peşinde koşan bir genç yetiştirmeyin
    • Çok fazla baskı kurup, onun hayatını avcunuzun içine alıp yönlendirmeyin . İstemediği şeylere “ HAYIR “ diyebilmelerini sağlayın.
    • Sizden korkmadan, okulda ya da sosyal ortamda yaşadığı olayları size anlatmasını sağlayın. Unutmayın ki korku; ardından yalan getirir.
    • Sınırlar koyun, bu sınırlar “esnek ama gevşek değil”, “belirli ama katı değil”, “ tutarlı ama değişmez değil”, “yaptırımı olan ama zorlayıcı değil” nitelikte olmalıdır.
    • Evde belirlenen sınırlara ve kurallara önce siz uyun , çocuğunuz uymuyor ise suçlayıp cezalandırmak yerine birlikte nedenlerini konuşun
    • Aile içinde zaman zaman sorunlar yaşayabilirsiniz. Yaşadığınız anlaşmazlık ve tartışmalarda hiç sorun yokmuş gibi davranmayın. Olayları görmezden gelip sahte bir uyum içinde yaşayıp, hep bir tarafın ezdiği, diğer tarafın boyun eğdiği sağlıksız bir ilişki sürdürmeyin.
    • Sorunlarınızın çözümünde çocuklara sarılıp, onları kullanmayın. Çatışmaları çocuklarınız üzerinden yönetmeyin.

    Tabi sadece sizlerin doğru yaklaşımı yetmez, bu konuda çok ciddi çalışmaların devlet eli ile yürütülmesi ve gençler için yeni politikaların geliştirilmesi gerekiyor. Başta Gençlik ve Spor Bakanlığı olmak üzere , Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ortak çalışmalara imza atmalıdır.

    Yerel yönetimler gençlerin sağlıklı vakit geçirebilecekleri ortamlar yaratmalı, her türlü sanatsal faaliyete ve spor aktivitesine ücretsiz katılımlarını sağlamalı, onları özendirmeli ve teşvik etmelidir.