7 yıllık evliyiz, son 4 yıldır eşim evde bir yabancı gibi davranıyor bana. İşten gelince onu kapıda karşılıyorum, yüzüme bile bakmadan içeri giriyor, sadece çocuğu öpüyor, “ merhaba kızım neler yaptın bakalım” diyerek hemen onunla sohbet ediyor. Çoğu zaman “çok yorgunum” diyerek kanepede uyuyakalıyor.
Hafta sonlarımız tam bir kabus, sabahları ses çıkmasın diye kızım ve ben erken uyanıp salonda vakit geçiriyoruz, öğleye doğru uyandığında kahvaltısını yalnız yapıyor. Sonra arkadaşlarıyla dışarı çıkıyor. Bakıyorum da sadece onların yanındayken mutlu, yüzü gülüyor, espri yapıyor. Genelde hafta sonları akşam dışarıda alkol alır, kimi zaman çakırkeyif gelir kimi zamansa sarhoş. Eğer çakır keyif geldiyse işte o zaman bana sarılır ve birlikte olmak ister. Eğer sarhoşsa yatağa nasıl yattığını bile hatırlamaz…
Bazen sabırla düzelir diye bekliyorum, bazen de yanındayken mutlu, yüzü gülüyor, espri yapıyor. Genelde hafta sonları akşam dışarıda alkol alır, kimi zaman çakırkeyif gelir kimi zamansa sarhoş. Eğer çakır keyif geldiyse işte o zaman bana sarılır ve birlikte olmak ister. Eğer sarhoşsa yatağa nasıl yattığını bile hatırlamaz…
Bazen sabırla düzelir diye bekliyorum, bazen de dayanamıyorum ve bağırıyorum sesimi duysun diye , ama adam sanki bir duvar , cevap bile vermiyor. Sonra ağlama krizlerine giriyorum, bir kez olsun yanıma gelip teselli etmiyor, küsüyorum, ben de gidip kızımla yatıyorum. “ Ne yapacağım ben doktor hanım? Boşanmak istemiyorum, eşimi seviyorum ama böyle de olmuyor “
Çiftin tanışma ve evlilik öyküsünü almak için ikinci seans eşi ile görüştüğümüzde bambaşka bir hikaye çıkıyor ortaya.
Evlendiğimiz günden beri her gün annemle ilgili sorunlar yaşıyor ve sürekli bana anlatıp kavga çıkarıyor, taraf tutmamı istiyor. Kendi annesi bizim evden çıkmıyorken “ artık senin annen bu eve girmeyecek” diyor, tam 3 yıl küstüler birbirlerine. Annemle eşimin arasını bulmaktan ben yoruldum. Tam ne haliniz varsa görün dedim ki kızımız oldu.
Kızımız olduktan sonra problemler düzelir sandım bu sefer ”senin annen mi bakacak, benim annem mi? “ kavgası başladı. Çocuk olduktan sonra eşim sadece çocuğa odaklandı, onunla yatıyor. Kendimi bu evde sadece para getiren bir adam olarak görmeye başladım. Bir tek anneme gittiğim zaman huzur buluyorum, eşimi seviyorum ama birlikte vakit geçirmek içimden gelmiyor ….
Çifte birbirinizin hangi yönlerini seviyorsunuz ? diye sorduğumda tam bir yanıt vermekte zorlanıyorlar çünkü ne kendilerini tam olarak tanıyorlar ne de birbirlerini…
Öyküyü daha da derinleştirdiğimizde, her iki tarafın da kendi aile bireyleri arasındaki kopuklukları, anne baba modelindeki yetersizlikleri görüyoruz.
• Babam anneme hep bağırırdı, çoğu zaman aşağılar, herkesin içinde küçük düşürürdü. Hayatım boyunca anneme çok acıdım, bir gün gelecek, büyüyeceğim ve annemi bu zor hayatından kurtaracağım, derdim. Şimdi eşim bizler için bu kadar fedakarlık etmiş olan annemi istemeyince çok kırılıyorum. Eşimden istediğim tek şey evle ilgilenmesi, yemek yapması ,çocuğa bakması.
Bu öyküde psikolojik gelişim döneminde annesinden sağlıklı ayrımlaşamamış erkek çocuğun yıllar sonra eşini de annesi gibi görme isteği var temelde. O nedenle onunla alkol almadan cinsel birlikte olamıyor, evden uzak duruyor. Oysa ki zaten bir annesi var, ikinci bir anneye değil, eşe ihtiyacı olduğunun farkında değil. O nedenle annesine davrandığı gibi davranmaya devam ediyor.
• Annem babaannem ve görümcelerinden çok çekmiş, gün yüzü görmedi, her ağladığında yanında ben olurdum. Babamdan nefret ederdim, babaannem yüzünden annemi üzüyor diye. İşte şimdi aynı şeyi ben yaşıyorum, eşim annesi yüzünden beni yok sayıyor.
Bir kız çocuk annesiyle ittifak yapmayı çocukluk yaşlarında öğrenmişse, sürekli evdeki zayıf anne modelinin avukatlığını üstlenmişse, evlendiği zaman; çocukken gücünün yetmediği kişilere karşı kendi kayınvalidesinden öç almaya çalışacaktır. Kocası için kayınvalidesi ile girdiği bu rekabette kaybeden olacaktır.
Diğer yandan yeni evindeki , kendi mutluluğuna değil,” annemi nasıl mutlu ederim? Diyerek, sürekli kendi annesini korumaya almaya çalışacaktır ki bu da çiftin arasının açılmasına, erkeğin kendini hem kayınvalidesinden hem de çocuktan dolayı ikinci plana atılmış hissetmesine, kadının ise takdir ve onay alamadığı için kendini değersiz ve işe yaramaz hissetmesine neden olacaktır.
Not: Danışan öyküleri etik ilkeler gereği değiştirilmiştir.
Related Posts
18Nis
Sevgi Dilinizi Biliyor Musunuz?
“Bir kez olsun bana çiçek getirmedi, küçücük bir hediye almadı, beni sevdiğini görmek istiyorum”
“ Bir fincan kahve yapsa, sabahları ben... daha fazla oku
08Ara
RUHUM HEP 4 MEVSİM
RUHUM HEP 4 MEVSİM
Bu gün yep yeni bir yılın ilk günü…İlk sabahınızı sımsıcak güneş gibi sevdiklerinizin gülümsemesi aydınlatsın. İlk çayınızın... daha fazla oku
11May
Ergenlik Dönemindeki Erkek Çocuklar
Ergenlik döneminde gencin bedeni hızla büyürken, ruhsal olgunlaşma daha yavaş geliştiğinden bu duruma uyum sağlarken davranışlarında tutarsızlık, duygularında değişiklik görülür.
Hormonlardaki... daha fazla oku
12Eyl
Çocuğunuzun Öğrenme Stilini Biliyor musunuz?
Okulların başlamasıyla birlikte öğrencilerle velileri arasında “ ders çalışıyorum” “hayır çalışmıyorsun” polemiği başladı. Anne babalar ders çalışırken veya sınavlara hazırlanırken... daha fazla oku
08Ara
Zihin Egzersizleriyle Çocukların Öğrenme Kapasitesi Artabilir
“ Çocuğumun dikkati çok dağınık, bir türlü odaklanamıyor, tek başına ödev yapmak istemiyor, çünkü zorlanıyor. Öğretmeni ; dersi dinlemiyor, yönergeleri... daha fazla oku
09Şub
CİNSEL TACİZ ÇOCUKLARIN YÜREĞİNDE HANÇER İZİDİR
Üniversitede okurken, sevdiği kızı sadece beş dakika görebilmek için İstanbul'un bir ucundan diğer ucuna gittiği günleri hatırladı, ağlayarak.
” Üniversitenin bahçesinde... daha fazla oku
10Mar
Çocuklar Neden Hırsızlık Yaparlar ?
5 yaşına kadar çocuklarda mülkiyet duygusu tam gelişmediğinden , etraflarındaki hoşlarına giden ya da ihtiyaç duydukları tüm eşyaları kendilerinin zannederek... daha fazla oku
12Eyl
Sevmek demek; bağımlı olmak demek değildir
Okulların açılmasının ikinci haftasında olmamıza rağmen hala okul bahçelerinde annelerinin bacağına yapışıp ağlayan, okula gitmek istemiyorum diye çırpınan, kendi başlarına... daha fazla oku
17Nis
Çocuklar da Depresyona Girebilir
Son bir aydır 9 yaşındaki kızlarının karın ağrısı, baş ağrısı şikayetleri ile okula gitmek istememe, gerekli gereksiz her şeye ağlama,... daha fazla oku
13Ara
Çocuklarınıza Cinsel Eğitimi Doğru zamanda doğru bilgilerle vermelisiniz
Çocuklarınıza Cinsel Eğitimi Doğru zamanda doğru bilgilerle vermelisiniz
Cinsellik biyolojik ve sosyal olarak inşa edilen, kültürel ve dini inançları yansıtan... daha fazla oku