Etiket: adana aile terapisti

  • ANNE- KIZ İLETİŞİMİNDE NELER YAPILMALI, NELERDEN KAÇINILMALI?

    İki taraf da birbirinin sevgisinden emin olmalı.

    Suçlayıcı bir tavırla iletişim kurmaktan kaçınılmalı, aşırı kontrolcü tavırlarla kızına yaklaşmamaya özen göstermeli.

    Anne kızına sorunlarında yanında olduğunu gösterirken, bir arkadaş gibi değil anne olduğunu hissettirerek davranmalı.

    Anne kızına karşı iyi bir dinleyici olmalı.

    Kızlar anneleriyle yaşadıkları olumsuzlukları ve onlardan gelen eleştirileri kişisel almayarak ılımlı olmaya çalışmalı.

    Annenin kızına iyi bir rol modeli olması, gelecekte kızının cinsel kimliğini, rolünü etkileyeceğinden bu konuda dikkatli olunmalı.

    Anne hep kaygılı ve korkularla dolu olarak kızına yaklaşırsa, kızının gelecekteki hayatı da olumsuz etkilenecektir.

    Annenin çatışmalı durumun farkına varması ve duygularının da farkında olması lazım.

    Sorun çözümünde hep şimdi ve burada ne olduğu tartışılmalı, geçmişteki sorunların üzerinde durulmamalı.

    Sabırlı olmak, ruhsal ve duygusal bağlılığı artırmak gerekir. Küçük adımlar atmak, değişiklikleri bir anda yapmamak büyük önem taşıyor.

    Anne kız ilişkisinde daha fazla konuşma var, çok detay işin içine girdiğinden çatışma oluyor. Bu nedenle duygular iyi tahlil edildikten sonra çok gerekli ve önemli bulunan konular konuşulmalı.

     

     
  • İYİ ANNE ENERJİSİ

    Bu yazıyı her nerede okuyorsanız acaba kendinize 5 dakika ayırabilir misiniz?

    Sadece beş dakika, size küçük bir yolculuğa çıkmayı teklif ediyorum. Bu yazıyı sonuna kadar okuduktan sonra bahsettiğim adımları teker teker hayal ederek, bir deneyim yaşamaya ne dersiniz? Bu deneyimin sonunda “ iyi anne enerjisini “ hissedecek ve bugünün kalan kısmında kendinizi harika hissedeceksiniz…

    İşte başlıyoruz;

    • Oturduğunuz yerde sırtınızı rahatça yaslayın, eğer bir yerde uzanarak gazetenizi okuyorsanız sırtınızı yere dönerek tüm ağırlığınızı yattığınız yere verin,
    • Şimdi gözlerinizi yavaşça kapatıp, derin derin nefesler alarak gevşeyin
    • Sırtınızı dayadığınız yerin 37 derece sıcaklıkta , yumuşak bir kol olduğunu hayal edin.
    • Size “ hoş geldin, burada olduğun için çok mutluyum, iyi ki seni dünyaya getirmişim “ diyen sıcacık bir ses kulağınıza fısıldasın.
    • “Seni görüyorum, bu gün biraz gergin ve yorgunsun “ ya da “ seni görüyorum, bu gün harika bir gün olmalı, içinin kıpırtısı yüzüne yansımış “ diyor
    • “ Sen benim için çok özelsin, bedenimden ve ruhumdan bir parça taşıyorsun” diyerek gözlerinizin içine baksın, öylesine gülümseyerek ve sıcacık ki gözlerine baktığınızda içinize açılan bir pencere gibi içiniz aydınlansın,
    • “ Senin için ben buradayım, benden yardım isteyebilirsin, ne zaman ihtiyaç duyarsan yanında olacağım. Ama sana benim bir uzantımmışsın gibi, sadece benimle var olan bir köleymişsin gibi davranmayacağım”
    • Şimdi saçlarınızın şefkatle okşandığını hayal edin, sırtınızın güvenle sıvazlandığını “ sen bende huzur bulabilirsin, benim yanım güvenli, tıpkı senin dünyan gibi. Dünyada güvenebileceğin benden başka bir çok kişi var, sadece tehlikelerden haberdar olman ve tehlike durumunda ne yapacağını bilmen yeterli “
    • Şimdiden ellerinizin sıkıca tutulduğunu ve yine gözlerinin içine bakarak; “Yapmaya gayret ettiğin, denediğin her şeyle gurur duyuyorum, biliyorum ki denemeden öğrenemezsin. Benim görevim sen büyüyünceye kadar beden ve ruh sağlığını korumak.
    • Sen büyüdükten sonra hayatın güzel yanlarının keyfini çıkarırken, ben burada senin mutluluğunun tadını çıkaracağım. Hayatın zor yanlarında ise mücadeleni büyük bir hayranlıkla izleyecek ve aldığın her kararı saygıyla karşılayacağım.
    • Seni çok ama çok seviyorum…

  • Yeni Bir Televizyon Dizisi Başlıyor… ” BENİM AİLEM “

    Günümüzde bir çok dizi çekiliyor, kimisinin senaryosu, kimisinin oyuncuları, kimisinin de yönetmeni eleştiri alıyor. .Hatta bazı diziler veya programlar için RTÜK ‘e binlerce şikayet telefonu yağıyor. Bazen de RTÜK tarafından “Türk örf, adet ve geleneklerine uygun değil “ denilerek cezalandırılıyor.

    Peki bir düşünelim bakalım, bir gün bir telefon alsanız, senaryosunu, yönetmenliğini ve oyunculuğunu sizin ailenizin yapacağı bir dizi çekeceklerini ve adının da “BENİM AİLEM “ olacağını söyleseler nasıl bir diziniz olurdu? Hiç düşündünüz mü?
    Seyredenler ne düşünürdü, kendilerine ne gibi örnekler alırdı ?

    • İlk tanıştığınız andan itibaren yaşadıklarınız, aileleriniz arasındaki güç savaşı, birbirlerinin arkasından yapılan dedikodular….
    • Düğün günü yaşadıklarınız, bazen gelinlik, bazen düğün yeri bazen de altınlar nedeni ile çıkan tartışmalar. Hatta düğün günü çıkan kavgalar, o anda boşanma isteği olanlar.
    • Ailelerin evliliğinize alışma sürecinde “ bize az geldiniz, onlara çok gittiniz “ tartışması yapması, anneleriniz yüzünden arada kalışınız, her iki tarafın tam bir avukat edası ile kendi tarafını savunması mı ….
    • Bebek sonrası yaşanılan rol dağılımındaki dengesizlik, erkeğin eve gelir gelmez ‘ çok yorgunum’ diyerek televizyonun karşısına geçmesi, geceleri yastığını alıp başka odada yatması, çocuk hastalandığında annenin “ bu çocuk neden hasta, bir bakamıyorsun çocuğa “ diyerek eleştirilmesi…

    Anne karakteriniz, hayatın koşuşturması içinde kaybolmuş, kendi için hiçbir şey yapmayan, sadece çocuğu için var olduğunu söyleyen,…Çocuğunun fiziksel ihtiyaçlarının dışında duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelen, sürekli eleştiren, kendi başaramadıklarını çocuğundan bekleyen bir karakterde mi olurdu?
    Yoksa mutlu, doyumlu, suçlamaya girmeden , duygu ve düşüncelerini kolaylıkla dile getirebilen, çocuklarına kölelik ederek değil de yol göstericilik yaparak annelik yapan karakterde mi olurdu?

    Maalesef ki Türk örf, adet ve geleneklerine uygun değil diyerek cezalandırılan diziler , her gün bir evde canlı yayında zaten….