4 yaşındaki kızını 11 aydır göremediğini söylüyordu bir danışanım. Boşanma sonrası hayatım cehenneme döndü, kızımın kokusuna hasret kaldım, onu bana karşı silah olarak kullanıyor annesi diyordu.
…
7 yıl önce evlendik, daha nişanlılık aşamasında sorunlarımız vardı, aileler bir türlü anlaşamadılar, evdi, eşyaydı, düğün hazırlığıydı derken her şey sorun oldu aramızda. Hep bir umudumuz vardı, evlenince yaşadığımız bu kabus bitecekti. Ama sandığımız gibi olmadı. Ailelerimiz eğer bir çocuk yaparsak evlilik problemlerimizin kaybolacağını, her şeyin düzeleceğini söylüyordu. Sonunda bir kızımız oldu, dünyanın en mutlu erkeği, en şanslı babasıydım. Ancak kabus yeni başlamıştı, bu sefer anneler çocuk bakma yarışına girdiler,kim daha fazla bakacak, çocuk kimi daha fazla sevecek yarışı başlamıştı.Artık ayrı odalarda yatıyor, tartışmamız küçücük bir şeyle başlıyor, ‘ senin annen , senin baban’ la kocaman olup bitiyordu.Aileler de büyük bir soğukkanlılıkla bu iş yürümüyor, gençler anlaşamıyor madem boşansınlar dedi. Eşim ve ailesi “ bu yaptığının cezasız mı kalacağını sanıyordun? “ diyerek çocuğumu alıp gittiler. Babası karakola kızımı dövüyor diye şikayet etmiş, evden uzaklaştırma cezası verdiler. İtiraz dilekçeleri, mahkemeler , davalar , iftiralar, avukatlar derken tam 11 aydır kızımın kokusuna hasretim. Onun babaya ihtiyacı yok, dedesi babalık yapıyor diyorlar. Maalesef ne avukat, ne mahkeme kızımı görebilmemi sağlayamadı. Ben şimdi kızımsız ne yapacağım doktor hanım?
Not: Danışan öyküleri etik ilkeler gereği değiştirilmiştir.